12 Temmuz 2007

İyi tatillerrrrrrr :)

GÜNAYDINNNNNNNNNNNNN HERKESE HERŞEYE TÜMMM GÜZELLİKLEREE :)))
GÜZEL BİR SABAHA AÇILSIN KALAN ÖMRÜMÜZ :)EEE YAZ GELDİ NERDEYSE GEÇİCEK KISA BİR TATİLİ HAKETTİK SANIRIM NE DERSİNİZ ;)
HERKESİ ÇOOK SEVİYORUM :) EN KISA SÜREDE GÖRÜŞMEK ÜZERE ŞİMDİLİK HOŞ KALIN :) HOŞÇAKALINNN :)))))

07 Temmuz 2007

öylesine bişi işte...


Elim kolum bağlı kalıyorum..
Çaresiz gibi duruyorum..
Ama çare benim diye düşünüyorum..
Pozitif düşünmeliyim..
Her şeyin iyisini düşünmeliyim diyorum..
Ama hayat acımasız..
İnsanlar kötü..
Yaşam zor..koşullar ağır..


Yağmur yağdı bugün..
Öyle güzeldi ki..
Altında ıslandım..yürüdüm ama yavaş ve emin adımlarla..
Düşünerek ..
Nereye gidiyorum..nereye kadar gideceğim..

Sabret az kaldı..çok az kaldı dedim..
Ama neye az kaldı?

Kötü olan ne biliyor musun?
Bilinmezin bilinmezliği..
Çaresizliğin sen olduğunu bilmek..
Elindekinin değerini bilememek..
Ve bu durumun nereye kadar gideceği?

Yağmur yağıyor..öyle güzel yağıyor ki..
Etrafı temizliyor…
Caddelerdeki tüm pisliği alıp götürüyor..


Diyorum ki yağmura yağ biraz daha..
Çaresiz gönüllere ve yüreklere de yağ..


Kötülerin yürekleri de biraz temizlensin..
İyiler biraz nefes alsın..

Az biraz daha yağ yağmur..
Bu seferde benim için yağ olmaz mı ?

02 Temmuz 2007

Son Söz

Adam, kadın onu severken güzeldi...
Çünkü kadın görüyordu adamın gözlerindeki çam ormanlarını.
Saçlarındaki afacan güneş sarısını...
Kadın büyütüyordu adamın kıvrılıp giden yeşil bir patika gibi gülüşünü...
Adam, kadın onu severken güzeldi...
Kadın, adamın omzuna rütbeler, göğsüne madalyalar takıyordu.
Olamaz bir kahraman çıkarıyordu erkeğinden.


Karşısına geçip bakıyordu...
Ve adam sanki sevildikçe daha da güzelleşiyordu.
Kadının gözüyle baktılar diğerleri de adama.
Daha önce hiç görmedikleri bir orman var diye düşündüler adamın içinde.
Düşündürdü kadın...

Çünkü gözlerini ödünç verdi onlara.
Kadının gözüyle bakıp adama, kadını kıskandılar hatta...
Hiçbiri bilemedi...
Erkeğe ne kadar büyük bir haksızlık ettiklerini bilemediler.
Cılız omuzlarının, zayıf göğsünün gürül gürül akan bir hayatı, alışık olmadığı bir dürüstlüğü kaldıramayacağını bilemediler.

Ama Tanrı biliyordu.
Evet, bu yüzden sert rüzgârlar saldı üzerlerine...
Kim yürekli kim korkak, kim tenha kim kalabalık, kim sağlam kim çürük, kim güçlü kim zayıf, kim siyah kim beyaz, kim net kim şüpheli, kim olgun kim ham...
Fırtınalardan sonra hepimiz görelim diye...

Gördük...
Oysa bilmeliydi kadın.
Çünkü ihanetlerle örülü bir örümcek ağıyla kaplıydı erkeğin geçmişinin kapısı...
Ama yeni bir başlangıç sanıyordu kendini kadın.
Ama inanıyordu...
Kendisini, kadındaki erkeği, ikisinden oluşanı, sıfır noktası sayıyordu...

Artık daha iyi biliyor kadın; adam, kadın onu severken güzeldi...
Şimdi aynadaki kendi suretinde görüyor bunu...
Erkeğin Dönüş'ünde görüyor.
Korkunç bükülüşünde, buruk çöküşünde görüyor bunu...
Kendi yazdığı kahramanın beyhudeliğine ağlıyordu belki de önceleri.
Üzüntülerden üzüntü seçemiyor, bazen hangisine üzüleceğini bilemiyordu.

Aynada büyük gözlerine bakıp "gözlerimiz neden bu kadar büyük" diye soruyordu bir Kürt kadın.
"Çok ağlayalım acılarımız çabuk geçsin diye mi" diye boynunu büküyordu...
Artık ağlamaz kadın...İnsan sevdiğini öldürür evet.
Kadın da öldürdü nihayet...
Sevmeye sebep, sevmeye kudret elleriyle yaptı bunu...

Yaz geldi artık...
Son söz vaktidir şimdi; bütün sevenler için Yalın söylüyor: "Mutluluk yürekli olana yakışır..."